12 Ocak 2014 Pazar

Natalie Bölüm 1

Natalie

Bölüm 1

Arabadaydılar, tatile gidiyorlardı. Natalie pek heyecanlı değildi. Gidecekleri yeri hiç sevmemişti, kamp tatili ona göre değildi. Birden pat diye bir ses duyuldu. Natalie ilk atlattığı şoktan sonra normale dönmüştü fakat arabanın lastiği patlamıştı. Tatil kampına bayağı uzaktalardı, arabayı itmeleri düşünülemezdi bile. Annesi telefon ile çekici çağırmaya çalışırken babası patlak lastik için ne yapabileceğine bakınıyordu. Natalie ise nehir kenarındaki yarısı yosunlu bir kayaya uzanmış, kuru bir dalla nehre düşen yaprakları kendine doğru çekip itiyordu. O ana kadar her şey sıkıcıymış gibi görünüyordu, ta ki nehir Natalie'nin dalını içine çekene kadar. Natalie inatçı kişiliği nedeni ile dalı son hızla kendine doğru çekmeye başladı. Ama ne yazık ki nehir o kadar güçlüydü ki kuru dal ile birlikte Natalie'yi de içine doğru çekti. Natalie hem düşüp hem de ne yapacağını bilmezken bağırıp çağırmaya başlıyordu. Kahverengi saçları uçuşurken mavi gözleriyle yardım edecek birini arıyordu. Neyse ki şanslıydı. Bir şemsiyenin üzerine düşmüştü. Tam nasıl ineceğini düşünürken ayağa kalkmaya çalışmış fakat dengesini kaybedip yere düşmüştü. Nasıl bir yere geldiğini anlamaya çalışıyordu. Aynı zamanda her yeri ağrıyordu. Birden herkesin ona baktığını ve birkaç kameranın onu çektiğini gördü. Bir mikrofon ona doğru yaklaştı, sonra birden uzaklaştı. Sanırım dillerini bilmediğini sanıyorlardı. Sonra Natalie
-Merhaba, dedi.
Herkes aralarında konuşmaya başlamıştı. Bazılarının yüksek sesi nedeni ile "dilimizi biliyor", "o bir uzaylı" gibi konuşmaları duymuştu. En sonunda yeşil gömlekli, kısık sesli, kumral bir adam Natalie'ye yaklaşıp;
-Benimle gel. Seni mutlaka görmek isteyecektir, dedi.
Natalie burada ne olup bittiğini bilmiyordu ama girdiği süslü şatodan dolayı kral veya kraliçeye gideceğinden emindi. Natalie şatodaki her adımında hem daha çok heyecanlanıyor hem de daha çok korkuyordu. İçinden kral veya kraliçenin nasıl birileri olabileceğini merak ediyor, kötü birileri olabileceğinden korkuyordu. Sarayın taht odasına geldiğinde kızıl topuz saçlı, kabarık elbiseli ve parlak tacı olan kraliçenin önüne getirildi. Yeşil gömlekli kumral adam kraliçeye bir şeyler anlattı. Adamın kısık sesi nedeni ile Natalie adamın ne söylediğini anlamıyordu. Ama kendisinden bahsedildiğine emindi ki, Kraliçe ona öne çıkmasını emretmişti. Ona kızgın bir şekilde;
-Buraya neden ve nasıl geldin? diye sordu.
Nalalie; Biraz kararlı bir sesle;
- Buraya bir nehir tarafından içine çekilerek geldim. Fakat neden geldiğim hakkında hiçbir fikrim yok. Dedi.
Kraliçenin fal taşı gibi açılmış gözleri Natalie de bir şüphe uyandırmıştı. Ya aynı dili konuşmasını tuhaf bulmuş ya da bu olayı daha önce yaşamıştı. Kraliçenin fal taşı gibi açılmış mavi gözleri ve kızıla boyatılmış kahverengi saçları ona bir yerden tanıdık geliyordu.

DEVAM EDECEK...

4 yorum:

  1. Devamını heyecanla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bayildim. Tasvirleri ve konu cok guzel. Satir aralarinda bir gorunup bir kaybolan cocuksulugu olmasa yazarin yasini jestirnek guc. Bravo.

    Ayça

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel yazılmış.
    Devamını bekliyorum, yazar karakterleri çizmeyi düşünüyor mu? TE

    YanıtlaSil