18 Ocak 2014 Cumartesi

Bölüm 3

Gün doğmuştu. Sabah olmuştu. Natalie'yi rahatsız etmeyi başaran birkaç güneş ışını onu uyandırmayı başarmıştı. Natalie gözleri kısık bir şekilde Anka kuşuna bakmıştı. Anka kuşu gece olduğu gibi dimdik duruyordu, pozisyon bile değiştirmemişti. Natalie'nin uyandığını gören Anka kuşu Natalie'ye
- Demek uyandın. Ben de seni bekliyordum. Dedi.
Natalie;
- Sen hiç yorulmaz mısın? Diye sordu.
Anka kuşu;
-  Biz Anka kuşları pek yorulmayız. Ortalama yorulma süremiz bir haftadır. Yani bir sürü vaktimiz var. Dedi.
Natalie bu ormandan korkuyordu ama yanında Anka kuşu olduğu için kendini güvende hissediyordu.Çünkü Anka kuşu çevik ve güçlü görünüyordu. Beraber ormandaki altın renkli hindistan cevizi ağacını aramaya koyuldular.  Tam ince bir patikaya gelmişlerdi ki Anka kuşu Natalie'yi durdurup ona;
- Dur!Ne yapıyorsun. Eğer o ince patikadan bir milim bile ötesine gidersen inanılmaz derecedeki hızlı örümcekler sen gözlerini açıp kapayıncaya kadar seni yemek için senin her tarafını bir ağ ile sarmış olurlar. Dedi.
Natalie biraz heyecanlı bir şekilde;
- Buldum! Sen beni sırtına alıp kanatlarını çırpabilirsin böylece uçarak hindistan cevizi ağacını bulabiliriz. Dedi.
Anka kuşu;
- Üzgünüm. Bu sihirli ormana girdiğimizde bütün Anka kuşları uçma özelliğini kaybediyor. Dedi.
Natalie biraz sinirlenerek;
- Ne? ama bu çok mantıksız! Bu ince patikadan  gidebilmem imkansız, tek ayağım bile zor sığar bu patikaya. Dedi.
Anka kuşu;
- Bu yüzden dikkatli olmalıyız dedi.
Natalie ile Anka kuşu dikkatli bir biçimde ince patikadan geçmeye başladılar. Natalie sağına baktığında ince patikayı geçmesini dört gözle bekleyen aç örümcekleri gördü. Tam geçerken heyecandan yanlışlıkla ayağı kaydı. Bunun üzerine bütün örümcekler Natalie ve Anka kuşuna doğru gitmeye başladılar. Son anda Natalie çantasından büyük bir kalkan alıp Anka kuşunun üstüne tuttu. Açlıktan gözü dönmüş örümcekler kalkanı canlı sanıp onu da ağın içine aldılar. Ağ; küçük bir kubbe gibiydi ama çok yapışkandı. Kalkan sayesinde ağa değmediler. Natalie çantasından bir bıçak alarak kalkanı biraz araladı. Bıçakla bir delik açarak Anka kuşu ile kaçmayı başardılar. Arkasına baktığında tuzağın içine düştüğünü sandıkları aç örümcekleri gördü. Oradan hemen uzaklaştı. Ardından koşmaya başladı, koşabildiği kadar hızlı koşmaya başladı. Bir süre sonra yorularak gördüğü ilk kayaya oturdu. Biraz dinlendikten sonra çalılardan bir hışırtı geldi.

DEVAM EDECEK...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder